3 Şubat 2018 Cumartesi

EVLİLİKTE GÜVEN

evlilikte güven ile ilgili görsel sonucu  Kimi dinlerseniz dinleyin, hangi makaleyi okursanız okuyun, evliliğin en esas gereklilikleri arasında GÜVEN gelir. Ben de buna dayanarak evlilikte güven konusunu başlı başına ele almak istedim. 
          Güven, Türk Dil Kurumu'na göre; "Korku, çekinme ve kuşku duymadan inanma ve bağlanma duygusu, itimat" anlamına geliyor. İlişkilerde de böyledir. Partnerinin istemediği bir şey yapıp yapmayacağı ile ilgili duyduğu korkusu ve kuşkusu olabiliyor eşlerin. Mesela taraflardan biri bu duyguları yaşadığını partnerine ya bir şekilde hissettiriyor, ya da partnerini rencide edici bir üslupla ifade edebiliyor. İşte bir ilişkiye giren bir şüphe (konu ne kadar aydınlığa kavuşmuş olsa bile) o günden sonra o ilişkiye yeni bir yol çiziyor. Bu yolda güven değişmeye başladığı gibi peşinden sevgiyi, saygıyı, sadakatı, hitapları da sürükleyerek ilişkiyi tamamen başka bir şekle bürüyor.
          Evliliklerde eş seçimi bu yüzden çok önemlidir. Güven duyulmayan bir insanla girilen yolda mutlu olmanın ihtimali bile olamaz. Gerçek bir güven hissi ise evlilikte huzuru, mutluluğu peşinden getirdiği gibi, o duygunun verdiği rahatlıkla eşler "BEN" olmayı unutmadan "BİZ" olmayı yaşayabilirler. Gerçek bir evlilikte de "BEN"leri silmeden birleşen eşler vardır...
          Evliliklerdeki "Gerçek Güven Hissi"nden bahsetmişken açıklamak isterim.
* Gerçek güven olmayan evliliklerde; eşinin telefonunun şifreli olması ve şifrenin ne olduğunu kendisine söylememesi onu rahatsız eder. (Peki neden eşinin telefonuna bakmak istiyor?)  [-]
=> Gerçek güven olan evliliklerde; eşinin telefonundaki şifrenin ne olduğu umrunda bile olmaz, işi olup bakması gerekirse de şifresini sorup açar, şifreyi bilmiyor olmanın altında bir bit yeniği aramadığı gibi, eşi de telefonuna bakıyor olma sebebini merak bile etmez. [+]
* Eve geç gelmesinin altında art niyet arayarak soru bombardımanına tutar ve eşini sıkar. [-]
=> Eve geç gelmesinin sebebi bellidir veya gelince şüphesiz bir tavırla muhabbete dahil edilen bir konu olur. [+]
* Ayda yılda bir çiçek alması, ya bir hata yapıp özür dilemesini ya da bambaşka şeyleri anlatır. [-]
=> Nadiren de olsa aldığı çiçek çok değerlidir ve kendisini sevdiği, düşündüğü için aldığı hissi vardır. [+]
* Üzerine sinen karşı cins parfüm kokusu kötüye yorulur. [-]
=> Karşı cins parfüm kokusu otobüste yanına oturan kişiden bile geçebilir, yani böyle ufak tefek şeylerle mutsuzluğu çağırmaya gerek duymaz. [+]
          Bunlar sadece misaller. Elbette ki polyannacılık oynayın demiyorum ama kuşkuyla yaşamak bir evlilikte huzursuzluktan başka bir şey getirmez. Hatta bekleneni getirir ve aldatmayı doğurur. Çünkü bilinenin tersine aldatmalar yüzünden evlilikler bitmez, biten evliliklerden dolayı aldatmalar gerçekleşir (istisnalar hariç)... Güven, bir evliliğin temelleri arasında, ancak eşler etkili iletişim kuramıyorlarsa, yani düşüncelerini, duygularını, kuşkularını partnerinin de duygu düşüncelerine önem vererek ona anlatamıyorsa burada da bir sıkıntı doğmaya başlar. Hem de hiç yoktan yere olabilir. 
          Evlilik; Etkili iletişim, güven, sevgi, saygı, fedakarlık, empati, önemsemek... diye birbirinin peşi sıra gelen bir emeği gerektirir.
          Yani mutlu evlilikler bir ŞANS ile değil, bir ÇABA ve EMEK sonucu oluşur...
          MUTLULUK ise bir SONUÇ değil, birlikte gidilen bir YOL, bir SÜREÇtir...

                                                              Aile Danışmanı
                                                              Hümeyra Yıldız

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder